Social Icons

www.isvecteyasam.com

31 Ekim 2011

Yakın Yerler - Lindesberg

Gezimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Geçen hafta sonu yapmış olduğumuz kısa haftasonu gezisinin ikinci durağı Lindesberg'di. Nora'da öğleden sonrayı geçirdikten sonra yönümüzü kuzey-doğuya çevirip, bir saatlik araba sürüsünden sonra Lindeşberg'e geldik. 

Lindesberg'de merkezde bulunan kilisesi, meydanı, meydan etraındaki küçük dükkanları ile diğer İsveç  şehirlerinde farklı değil. Burada geceyi geçirmeyi planladığımız için yola çıkmadan önce internetten bir bed-breakfast bulup insanlarla görüşmüştük. Kalacağımız yerin adı "Lilla Stuga" yani küçük ev'di. Sahipleri bize mailde biz geldiğimizde evde olmayacaklarını ama kapıyı bizim açık bırakacaklarını, ertesi gün evden ayrılırken ücreti mutfaktaki raflardan birine bırakabileceğimizi yazmışlardı. Büyü şehirlerde gene göremeyeceğimiz bir durum. Lilla Stuga'dan ayrılırkende, oraya vardığımızdada ev sahiplerini görmedik.  Lilla Stuga gerçektende küçücük bir evdi. sahiplerinin villalarının bahçesinde bulunan küçücük bir ev. İçinde kendi mutfağı, banyo, tuvaleti olan küçücük bir evdi.

24 Ekim 2011

Yakın Yerler - Nora

Bu hafta sınavlarım çarşamba günü bitiyorlardı ve sonrasında dört günlük bir tatilim olacaktı. Anna'da bu fırsattan yararlanıp okuldan perşembe cuma için izin aldı ve düş yollara. Anna'nın ailesinde arabalarını ödünç alıp birkaç gün öncesinden planladığımız yol tatili için düştük yola. Hedefimiz İsveç'in Orebro kentinin hemen kuzeyinde bulunan bir kaç şehir arasında bir halka çizip, eski demir, bakır, altın madenlerini gezip, değişik yerel tatlar bulmaktı. 

Bu amaçla Stockholm'den yola çıkıp 2,5 saat sonra ilk durağımız Nora'ya vardık. Nora, İsveç'in Orebro bölgesinde bulunan 6500 nüfuslu küçücük bir şehir. Eski metal madenlerinin bolca bulunduğu

Ne yazsak? Ne yazsak?



Şimdi aklıma geldi. Ben genelde aklıma gelenleri, başımdan geçen olayları burada yazıp, çiziyorum ya, diğer yandan bir sürüde soru geliyor e-mail üzerinden. Çoğunu, özelliklede mantıklı soruları, cevaplamaya çalışıyorum ama yetişemediklerimde yok değil. Neden sizde ne konularda detaylı bilgi istiyorsanız bana yorum olarak yazın, bende  o konularda bildiklerimi, bilmiyorsamda araştırıp, öğrenip sizlerle paylaşayım. Bilgi akışını çift yönlü hale getirelim. Soruları bekliyorum.

18 Ekim 2011


Merhabalar,

İnsan yazmayı unutur mu eğer uzun süre birşeyler yazmazsa? Sanırım unutur yada yazmak icin herhangi bir istek oluşmamaya başlar. Giderek körleşir yazma yeteneği ve isteği sanırım. Çünkü bana olanlar tam olarak bunlar.

Ne güzelde başlamıştık yaz sonrası bloğa. Neler yazacaktık neler. Ama önce ananem ardından dedemi kaybettik. Onlar ki benim için o kadar önemliydiler ki.. Beni ben yapan insanlardan ikisi sanırım dedem ve ananemdi. Birçok şeyi onlardan öğrenmiştim. Dedemi yıllarca boğuştuğu onlarca hastalıklara karşı ayakta tutan şeyin o ben küçükken birlikte dağlardan topladığımız, sürekli yediği çeşitli bitkiler olduğunu sanıyorduk. Ama yanılmışız.

08 Ekim 2011

-Başlıksız bir yazı-

Bu bir veda yazısı olacaktı sizlere ananecim, dedecim. Ama ne elim, ne dilim varıyor hoşçakalın demeye.
:(
Üzgünüm. Çok üzgünüm.
 
Blogger Templates