Son zamanlarda hayatımda neler oluyor?

Midsommar'dan bir kare :)

Bir yandan İspanya ile Portekiz arasındaki Avrupa Futbol Şampiyonası yarı final maçını seyrederken, bir yandan da bloglamaya karar verdim. Maç fena değil. Benim bu turnuvadaki favorim İtalya. Aslında İtalya'nın son İlgiltere maçına kadar hangi takımı tutsam karar verememiştim ama yarı finallere girmişken İtalya'da karar kıldım. Pırlo sağolsun. Nasıl bir panenka penaltısıydı o öyle, İngiltere kalecisinin o garip sürat mimiklerine karşı nasılda attı golü. :)

Çok uzun zamandır sadece İsveç yazıları yazarken kendi hayatımda olanları yazamadım hiç. Şöyle diyebilirim ki, hayatımın en yoğun, en keyifli, en stresli, en güzel, en büyük değişimlerin gerçekleştiği yılını geçiriyorum.

Neler oldu şu son bir iki ayda hayatımda?

Öncelikle master tezimle uğraşıyorum. Sanırım hayatımı stresli yapan konu bu. Ama sanki bir çıkış yolu buldum projede, tünelin sonunda bir ışık var ama aydınlık mı yoksa karşıdan gelen bir tren mi bilmiyorum. Ağustos ayının sonuna doğru tezi bitirip hem okulda, hem de Sandvik'e sunmayı planlıyorum.

Hayatımda en güzel ve en büyük değişimler oldu, oluyor. Öncelikle Anna ile 2 hafta önce evlendik. :) Evet evlendik.. Büyük bir değişim değil mi? :) Bu sene nikahı yaptık, Norveç öncesi, artık düğünde seneye Türkiye'de olacak.

Ardından tezi güzel bir siurkette yapıyorum, ardından orada işte bulabilirim diye umutlanırken, çok daha büyük başka bir şirkette iş buldum.

Eylül ayından itibaren Norveç'te Rolls Royce Marine şirketinde Üretim Mühendisliği pozisyonunda trainee olarak başlıyorum ise. :)

Tam İsveç'e alışmış, buraya yerleşmeye başlamışken, bu seferde Norveç'e taşınacağız. Şimdiye kadar ailemden uzak olsakta,  en azından Anna'nın ailesi yakınımızda diye avunurken, şimdi ikimizde gurbette olacağız.

Ayrıca arkadaşım Gürhan ile spora yazıldık ve spor yapmaya başladık. Normalde ben zaten arada sırada evin yakınındaki göletler etrafında koşuyordum ama bu şekilde daha düzenli spor yapmış olacağım, Norveç'e gidene kadar. Tabi birde eylül ayının ortasında Stockholm yarı-maratonunu koşmayı planlıyorum. Yaklaşık 22 km. Şimdilik kondisyonum 10-12 km civarında dolaşıyor  ve sanırım bir kaç ayda bunu ikiye katlarım.

Maratona hazirlik tisortum..

Bakalım bu yaz Türkiye olmayacak, çok yoğunum diye üzülürken, aklımıza 6-7 günlüğüne Türkiye'ye gelme fikri düştü benim tezdeki iyi bazı gelişmelerden sonra. Henüz biletleri almadık ama bu hafta sonunda gidip gidemeyeceğimiz kesinleşir.

İşte hayat bu şekilde şu son zamanlarda...