Social Icons

www.isvecteyasam.com

03 Şubat 2010

Kilisede İsveççe öğrenmek..

Bildiğiniz gibi hala SFI'ye devam etmekteyim ve bir yandan da staj yapabileceğim bir firma aramaya devam ediyorum. Ayrıca kurs dışında İsveççe konuşmak adına farklı buluşmaları, farklı yolları deniyoruz. İlk zamanlar gittiğim bir kafede İsveçliler dışında her miletten insan vardı am işte İsveççe öğrenmek isteyen için bu uluslararası grup pek yardımcı olmuyor. Neyse başka yolları aramaya koyulduk ilk deneme olmadı diye.

İkinci olarak dün ilke kez gittiğim kilise'de isveççe alıştırmalarına. belki Türkiye'de Fem dersanelerine gidenleriniz olmuştur yada birçoğunuz duymuştur. Ben biliyorum çünkü gimiştim üniversite öncesinde.. Neyse orada dönem arası kampları oluyordu ve bu kamplar dualarla başlar, dualarla biterdi. Ayrıca toplu halde namaz kılınır akşam yemeğinden sonrada eski dini hikayeler anlatılırdı. Ben bilmeden de olsa 3 gün kalmıştım bu kamplardan birinde..


Tabi bugünkü konumuz bunun İsveç versiyonu. İşte dünde yukarıda da bahsettiğim en kısa sürede İsveççe öğrenme aşkıyla her yolu denemeye kararlı olan bendeniz Uppsala'da bulunan bir kilisedeki akşam dersine gittim.

Birinci gol daha derse başlayınca geldi. Derse duayla başlandı. Benim üzüldüğüm şeyse bakaydı. Dedim bari dua okurlarken bari en azından isveççe birşeyler duyarım ama nerde... Dua ingilizce okundu :))

Ardından ders başladı. Biraz telaffuz alıştırmaları ardından biz (benim sınıftan arkadaşlarıda sürüklemiştim ben peşimden) biraz olsun isveççe anlıyoruz diye bizi ayrı odaya aldılar. Sözde orada karşılıklı konuşacaktık ve bizim yaptığımız telaffuz yada dil bilgisi hatalarını düzelteceklerdi ama eleman bize bişeyler öğreteceğine biz ona bişeyler öğrettik (bu arada eleman İsveçliyedi). Bu bölümse yaklaşık yarım saat sürdü ve ardından diğer sınıftaki elemanlarla eğitmenler geldiler ve dediler ki vakit tamam. Biz "biz daha yeni başlamıştık" diye düşünürken dediler dua okuyarak kapatacağız. Önce ellerindeki bir kitaptan bir kaç paragraf okudular, ki kitap İncil'de değildi. Ardından da dualar ederek günü kapattılar.

Sonuncu olay ise ben şaşkın şaşkın eve geldikten sonra Anna'ya kilise'ye gittiğimi ve olayı anlattım. Ayrıca kilisenin adını söyleyince aslında o kilisenin de buradaki radikal gruplardan birine ait olduğunu öğrendim.. :) Aslında anlamalıydım baştan çünkü kilise bildiğimiz kiliseler gibi değildi sadece tek katlı bir ev görünümündeydi.

Değişik bir deneyim oldu buda bizim için..

Fakat merak ediyorum çünkü burada merkez kiliselerde de isveççe dersleri var. Bir deonalri deneyeyim diyorum. Nede olsa amaç isveççe öğrenmek, yanında ayrıca öğrendiklerimiz de cabası.. :))

2 yorum yapıldı!.:

  1. merak kediyi öldürürmüş..
    öle bılmedıgın yerlere zıplarsan :D
    bu arada yazılarındakı kelıme hatalarına dıkkat et bence.. ;)

    YanıtlaSil
  2. tamamdir canim o hatalari duzeltilmis bil.. daha baska yerleri de denedimde yakinda onlarida azarim.. :))

    YanıtlaSil

 
Blogger Templates