Social Icons

www.isvecteyasam.com

21 Mart 2012

Karl XII.. Nam-ı diğer Demirbaş Şarl

Geçen gün bloğun facebook sayfasından ne yazsam diye sormuştum, sonrasında da Berk benden İsveçlilerin ünlü kralı Karl Xİİ (Okunuş: Karl den tolfte=Onikinci Karl) hakkında yazmamı istemişti. Bende geçen sene KTH'daki isveççe dersi sırasında yaptığım sunumu türkçe'ye çevirip blogta yayınlamaya karar verdim.

Onikinci Karl, biz Türklerin çağırdığı adıyla "Demirbaş Şarl" (Ben blogta sadece Karl diye bahsedeceğim, kolaylık olması açısından) İsveç'te 1682-1718 yılları arası yaşamış ve tahta geçtiği 1697 yılından ölümüne kadar İsveç kralı olarak kalmıştır. İsveç'in en ünlü savaşçı krallarından biri sayılmaktadır. Karl, ayrıca Demirbaş (buradaki anlam demir kafalı anlamında), Bender aslanı (bunun hikayeside farklı), yenilmez Karl olarakta anılmıştır. Demirbaş hikayesi ise ilginç ama ona geleceğim birazdan.

Karl, krallığı zamanında Büyük Kuzey savaşında, Danimarka- Norveç, Polonya-Litvanya, Çarlık Rusya ittifağına karşı savaşmış. Savaşta Danimarka'ya karşı zafer kazanmış. Ardından ordularını alıp Rusya'ya girmeye kalkışınca, Rusya'nın özaman ki cari Deli Petro karşısında yenilmiş ve yanında az bir askeriyle Osmanlı topraklarına sığınmış. Çarlık Rusya'da Osmanlı topraklarına asker yollamış Karl'i almak için ama dönemin sultanı 3. Ahmet tarafından korunmuş ve bu sebeple Osmanlı- rus savaşı bile yaşanmış ama Osmanlı sadrazamı ordusu, çarlık ordusunun etrafını sarsada, askerlerine güvenmediği için barış anlaşması imzalamışlar. Buraya kadarı işin sıkıcı tarih kısmıydı. Şimdiyse birazda yukarıda bahsedeceğim dediklerime gelelim. Detaylara bakalım. O zaman olanlar bugünü nasıl etkilemiş ona bakalım.

Kalabalik i Bender
Karl, Osmanlı'ya sığınınca, bunu bugün Moldova sınırları içinde bulunan Osmanlı kenti Bender'e yerleştirmişler. Sultan buna isveçli esirlerdende bir ekip kurmuş. Bu da hayatını orada yaşamaya başlamış. Karl'a osmanlı'dan gelen para o zamanın hazinesinde yer alan kalemlerden biri olan "Demirbaş parasından" gönderiliyormuş. O sebeple Karl'in adı Osmanlı'da "Demirbaş Şarl" olarak anılmaya başlanmış. Tabi bu burada, yani İsveç'te iyi, savaşçı anlamında kullanılıyor ama gerçeği bilen yok gibi. Benim isveççe dersindeki hocamda (kendisini sevemedim bir türlü, gerçi oda beni sevmedi. Sırf bir kere sınıfın ortasında laf soktum diye) bilgili biriydi tarih konusunda ama oda bu demisbaş hikayesini hep iyi anlamda anlamış. 

Neyse bizim Demirbaş Şarl, hayatını bol keseden yiyerek geçirmeye başlamış Bender'de. Tüm tüccarlara, askerlere borç takmış. Sonunda halk bir ayaklanıp, buna saldırmaya başlamış. bu olay tarihte "Bender Kargaşası" olarak geçiyor. İsveççe'de nasıl geçiyor dersiniz? "Kalabalik i Bender". Evet, "kalabalık" kelimesi isveççe'ye kaos, kargaşa anlamında geçmiş ve bugünde hala "kalabalik" olarak kullanılmakta. 

Jarramas
Sultan bakmış, Karl ortalığı karıştıyor, bir yandan da Osmanlı'yı Rusya'ya karşı savaşa girmesi için zorluyor. Olmayacak bu iş diye, almış Karl'i İstanbul'a. Karl tabi boş durmamış İstanbul'da. Dönemine göre çok iyi eğitimli, bilgili, zeki bir kral olan Karl, osmanlıcayı öğrenmiş, osmanlı savaş gemilerinin çizimlerini çizip İsveç'e yollamış. Onun çizip, yolladığı çizimlerden iki gemi çıkarmış İsveçliler. Hatta bu gemilerden birisi İsveç'in bir kaç yüzyıl boyunca sancak gemisi görevini görmüş. Karl, bu gemileri Osmanlıca da çok sevdiği iki isimle adlandırmış. Jilderim ve Jarramas (Yıldırım ve Yaramaz). Jarramas'di İsveç'in yüzyıllarca sancak gemisi olan gemi. Hatta Karl, gene Osmanlının anısına geminin sancağına Osmanlıyı simgeleyen birde hilal işareti koydurmuş. Jarramas, modeline sadık kalınarak yüzyıllarca yeniden inşa edilmiş. Hatta bugün Jarramas'ın son hali İsveç'in Karlskrona şehrinde görülebilir. Umarım bir gün bende oraya gidip, gemiyi gezebilirim.
Karl, beş gün kalacağım dediği Osmanlı'da tam altı yıl kalmış. Sonunda yanında gönderilen Osmanlı askerleriyle birlikte, tüm avrupayı at üstüne 14 günde geçerek İsveç'e geri dönmüş. Daha sonra gene Norveç'i işgali sırasında öldürülmüş. Ölümüne dair pek çok varsayım var, bunlardan biride kendi askeri tarafından vurulmuş olabileceği. 

Onikinci Karl, Osmanlı'dan İsveç'e dönerken yanında hala bugünde kullanılan birçokta kelime getirmiş. Bunlar ise;
  • kalabalik (kaos, kargaşa)
  • kiosk (Köşk gelimesinden gelmekte ama suan büfe anlamında kullanılmakta)
  • kåldolmar (lahana dolması)
  • sorbet (türk dondurması)
  • kaffe (kahve - hatta isveçlilerin kahveye düşkünlüğü Karl zamanında başlar)
  • ottoman (Osmanlı, Türk demek olsa da, o zaman bildiğimiz divanların adıymış İsveç'te)
İşte Onikinci Karl, böyle bir kişilikmiş ve isveçliler üzerinde böyle bir etkisi olmuş. Bugün Stockholm'ün en ünlü meydanı (bahçesi) olan Kungsträdgården'de Onikinci Karl'in heykeli bulunmaktadır.

Kungsträdgården Karl XII heykeli

0 yorum yapıldı!.:

Yorum Gönder

 
Blogger Templates