Üniversitedeyken kaldığım yurdun bahçesinde bir tane cam ağacı vardı ve ilkbahar geldiğinde o cam ağacının tepesinde bir tane kuş her akşam üstü öterdi. Güneş batarken yurdun bahçesinde oturup onu dinlemekte bana muazzam keyif verirdi. Fakat kuşun cinsinin ne olduğunu hiç bilmedim, hatta birkaç kez sordum insanlara ama onlarda bilmiyorlardı.
Tabi aradan uzun zaman geçti, biz de buralara geldik. Fakat üniversitedeyken keyifle dinlediğim
kuşun aynısından İsveç’te de görünce nasıl sevindiğimi tahmin edebilirsiniz. Tabi başta emin olamıyor insan. Belki sadece aynı görünüşe sahip başka bir tür yada ben benzetiyorum. Fakat baharla birlikte kuşlarda ötmeye başlayınca onun aynı cins kuş olduğunu anlamakla birlikte, başka bir özelliğini (sanırım buraya has) daha görmüş oldum.
kuşun aynısından İsveç’te de görünce nasıl sevindiğimi tahmin edebilirsiniz. Tabi başta emin olamıyor insan. Belki sadece aynı görünüşe sahip başka bir tür yada ben benzetiyorum. Fakat baharla birlikte kuşlarda ötmeye başlayınca onun aynı cins kuş olduğunu anlamakla birlikte, başka bir özelliğini (sanırım buraya has) daha görmüş oldum.
İsveç’te bu kuşlardan çok var. Ayrıca renkleride ssadece siyah değil serçe gibi alacalı kahverengi olanlarıda var. Fakat hala ismini bilen yok! Umarım bu yazıyı okuyanlardan biri biliyor da, beni de bilgilendirir.
Neyse diğer özelliğine döneyim bu kuşun. Bu kuşlar şehirde yaşıyorlar ve insanlardan pek korktuklarını söyleyemem. Ayrıca güvercinler gibi de sürü halinde değiller. Yalnız başına bu kuşu yolun kenarında birşey ararken bulursanız, diğer kuşlar gibi sizden kaçarken uçmak yerine koşmayı tercih etmesi bana bu yazıyı yazdırıyor suan da. J Evet kuşlar koşuyor, hayır zıplanmıyor, bildiğimiz koşuyor.
Eminim İsveç’e gelenlerin dikkatinden kaçmamıştır. Gelecek olanlar içinse, gereksiz ama ilginç bir bilgi J
0 yorum yapıldı!.:
Yorum Gönder